Depolama Yöntemleri
Şebeke ölçeğinde enerji depolama 2050 Net Sıfır için önemli bir rol oynuyor

Şebeke ölçeğinde depolama, kısa vadeli dengeleme ve işletme rezervleri, şebeke istikrarı için yan hizmetler ve yeni iletim ve dağıtım hatlarına yatırımın ertelenmesinden uzun vadeli enerji depolamaya ve bir elektrik kesintisinin ardından şebeke operasyonlarını eski haline getirmeye kadar değişen önemli sistem hizmetleri sağlıyor. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yayınlanan ve şebeke ölçeğinde depolamanın önemine dikkat çekilen araştırmada, şebeke ölçeğinde depolamanın 2050 Net Sıfır Emisyon Hedefi’nde önemli bir rol oynadığına vurgu yapılıyor:
Pompaj depolamalı hidroelektrik en yaygın kullanılan depolama teknolojisidir ve birçok bölgede önemli ek potansiyele sahiptir. Bataryalar şebeke ölçeğinde depolamanın en ölçeklenebilir türüdür ve pazar son yıllarda güçlü bir büyüme göstermiştir. Diğer depolama teknolojileri arasında sıkıştırılmış hava ve yerçekimi depolama yer almaktadır; ancak mevcut güç sistemlerinde nispeten küçük bir rol oynamaktadırlar. Buna ek olarak, hidrojen -ayrı olarak detaylandırılmıştır- yenilenebilir enerjinin mevsimsel depolanması için potansiyele sahip gelişmekte olan bir teknolojidir.
İlerleme kaydedilmekle birlikte, şebeke ölçeğinde depolama kapasitesinde öngörülen büyüme şu anda Net Sıfır Senaryosu ile uyumlu değildir ve daha fazla çaba gerektirmektedir.
Şebeke ölçeğinde depolama nedir?
Şebeke ölçeğinde depolama, elektrik şebekesine bağlı, enerjiyi depolayabilen ve daha sonra daha avantajlı bir zamanda (örneğin, gece, güneş enerjisi olmadığında veya elektrik üretimini kesintiye uğratan bir hava olayı sırasında) şebekeye geri verebilen teknolojileri ifade eder. En yaygın kullanılan teknoloji, suyun bir rezervuara pompalandığı ve daha sonra farklı bir zamanda elektrik üretmek için serbest bırakıldığı pompaj depolamalı hidroelektriktir, ancak bu sadece belirli yerlerde yapılabilir. Bataryalar, geniş bir kapasite aralığında her yere kurulabildikleri için artık büyüyen bir rol oynamaktadır.
Temiz enerji geçişlerinde enerji depolamanın rolü nedir?
2050’ye kadar Net Sıfır Emisyon Senaryosu, hem güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi gibi değişken yenilenebilir enerji kaynaklarının yoğun bir şekilde kullanılmasını hem de daha fazla nihai kullanım elektrikli hale geldikçe toplam elektrik talebinde büyük bir artış olmasını öngörüyor. Şebeke ölçeğinde depolama, özellikle de bataryalar, elektrik şebekesi üzerindeki etkiyi yönetmek ve artan talep karşısında şebekeleri istikrarlı ve güvenilir tutarken yenilenebilir elektrik çıktısındaki saatlik ve mevsimsel değişimleri idare etmek için gerekli olacaktır.
Karşılaşılan zorluklar nelerdir?
Şebeke ölçeğinde batarya depolamanın Net Sıfır Senaryosu ile uyumlu hale gelmesi için önemli ölçüde büyümesi gerekiyor. Elektrikli araç üretiminin artması nedeniyle batarya maliyetleri son yıllarda önemli ölçüde düşmüş olsa da, pazardaki aksaklıklar ve elektrikli araç üreticilerinin rekabeti, başta lityum olmak üzere batarya üretiminde kullanılan temel minerallerin maliyetlerinin artmasına neden olmuştur. Maliyetlerin daha da düşürülmesinin sadece teknolojik yeniliklere değil, aynı zamanda batarya minerallerinin fiyatlarına da bağlı olduğu artık açıkça görülmektedir.
Kaynak: https://www.iea.org/energy-system/electricity/grid-scale-storage
Depolama Yöntemleri
PO/Marine, Türkiye’nin kendi enerjisini üreten ilk yerli barç gemisini kullanıma aldı

Petrol Ofisi Grubu’nun denizcilikteki lider markası PO/Marine, Hon Denizcilik ve ALLPRO Enerji iş birliği ile Türkiye’nin enerji depolama teknolojisiyle donatılan ilk yerli barç gemisini kullanıma aldı.
Petrol Ofisi Grubu’nun denizcilik sektöründeki markası PO/Marine’nin Hon Denizcilik ve ALLPRO Enerji iş birliğiyle hayata geçirdiği bu yenilikçi proje kapsamında barç gemisi seyir halindeyken jeneratörden elde ettiği ihtiyaç fazlası enerjiyi bataryada depoluyor. Depolanmış enerji, gemi bekleme pozisyonuna geçtiğinde yeniden jeneratöre gerek kalmadan en az 5 saat boyunca kullanılabiliyor. Bu sayede barcın enerji tüketimi optimize edilerek jeneratörlerin çalışma süresi kısaltılıyor ve enerji verimliliği artırılıyor.

Petrol Ofisi Grubu Denizcilik Kıdemli Müdürü Aydın Yıldız
Proje hakkında değerlendirmelerde bulunan Petrol Ofisi Grubu Denizcilik Kıdemli Müdürü Aydın Yıldız, “Sektöre örnek teşkil eden bu projeyi hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Hedefimiz denizcilik sektöründe enerji verimliliğini artırarak sürdürülebilir kalkınmaya somut fayda sağlamak ve sorumlu yakıt tüketimini yaygınlaştırmada öncü olmak. Bütünsel ve enerji dönüşümü odaklı yenilikçi süreçleri paydaşlarımızla birlikte hayata geçirmek ve pastayı büyütecek işlere imza atmaktan ötürü heyecanlıyız.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin tüm limanlarından gemilere yakıt sağlıyor
PO/Marine yıllık 1 milyon tonu aşan deniz yakıtı ikmaliyle Türkiye denizcilik yakıtları pazarının lideri konumunda bulunuyor. Türkiye’nin tüm limanlarından gemilere yakıt sağlamanın yanı sıra İstanbul Boğazı’nı transit geçiş için kullanan yerli ve yabancı gemilere yakıt ikmali yapan marka ürün çeşitliliği, lojistik kapasitesi ve piyasadaki etkinliği ile Akdeniz, Ege ve Karadeniz sahil şeridinde de önemli bir gemi yakıtı tedarikçisi. Türkiye’nin tüm sahil şeridi boyunca konumlandırılmış 7 deniz terminali ve 1 yüzer istasyonu bulunan PO/Marine, gümrüklü ve ÖTV’siz satışlarda ülkemizin sahil şeridine yayılmış en geniş bayi ve teslimatçı ağı ile 10 marina istasyonuna sahip. 60 farklı ülkede gemilere ikmal yapan marka, her yıl iç pazarda 30 bin, transit pazarda 3 bin, madeni yağ pazarında 2 bin 500’ü aşkın gemiye ikmal yapıyor. PO/Marine, Türkiye’de denizcilik sektörüne transit, ÖTV’siz, gümrüklü yakıtlar, deniz yağları ikmal ve hizmetlerini bir arada sunabilen tek şirket konumunda bulunuyor.
Depolama Yöntemleri
Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı GES’i Konya’da hayata geçiyor

Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı anahtar teslim güneş enerjisi santrali projesi TSKB finansmanıyla Chint Power, Astronergy, Chint Green Energy ve Poweren Enerji iş birliğiyle Konya’nın Kulu ilçesinde hayata geçiyor. Chint Solar Türkiye Grubu’nun uçtan uca anahtar teslim olarak yöneteceği proje kapsamında Chint Power’ın ileri teknolojiye sahip enerji depolama çözümleri ve üstün sıcaklık çalışma performansına sahip inverter ürünleri, Astronergy’nin Tier-1 TOPCon yerli güneş panelleri ile Chint Green Energy’nin uzman mühendislik ve inşaat hizmetleri bütünleşerek projenin 2025 yılının ilk çeyreğinde devreye alınması planlanıyor.
Konya’nın Kulu ilçesinde Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı güneş enerjisi santrali projesi hayata geçiyor. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) finanse ettiği Poweren Enerji’nin, Chint Power, Astronergy, ve Chint Green Energy iş birliği çerçevesinde başlattığı bu proje, ülkemizin yenilenebilir enerji altyapısına önemli bir katkı sunmayı hedefliyor.
Dünya’da ve Türkiye’de uçtan uca sağladığı yenilenebilir enerji çözümlerinde lider konumda olan Chint Solar Grubu şirketleri, (Chint Power, Astronergy, ve Chint Green Energy) sürdürülebilir enerji atılımlarına devam ediyor. Poweren Enerji iş birliği ile hayata geçirilecek olan bu proje kapsamında, rüzgâr ve güneş enerji santralleriyle uyumlu, sorunsuz entegrasyon sağlayan Chint Power’ın 10MWh enerji depolama sitemi kullanılacak. Ayrıca Astronergy’nin 12 MWp kurulu gücünde N-Type TOPCon teknolojisine sahip yerli üretim güneş panelleri, bununla birlikte Chint Power’ın 11.5 MWe gücündeki üstün sıcaklık çalışma performansına sahip inverterleri, Chint Elektrik’in alçak gerilim şalt ürünleri ile birlikte Chint Green Energy’nin EPC (Mühendislik, Tedarik ve Kurulum) hizmetlerini bir arada sağladığı maksimum verimliliğin birleştiği özel bir proje hayata geçirilecek. Tüm bu sistem bileşenleri Chint Solar Grubu’nun solar değer zincirini ve entegre hizmetlerini yine titizlikle uygulayacağı özel bir proje olup, 2025 yılının ilk çeyreğinde devreye alınması planlanıyor.
“Türkiye’nin öncü enerji depolama projelerinden biri olacak.”
Projeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Chint Solar Türkiye Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Kaya, “Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı güneş enerjisi santralini hayata geçirecek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Poweren Enerji ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin öncü projelerinden biri olarak öne çıkıyor. Hep dediğimiz gibi Türkiye pazarında faaliyet gösteren küresel bir güç olarak iş ortaklarımızın yenilenebilir enerji projelerine ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamayı kendimize ilke edindik. Ülkemize katma değer sağlayan projelere öncülük etmeye, yaptığımız yatırımlar ve hayata geçirdiğimiz iş birlikleri ile ülkemizin yenilenebilir enerji alt yapısına katkı sağlamaya ve iş ortaklarımızı solar değer zincirimizle daha fazla buluşturmaya tüm hızımızla devam edeceğiz. Anlaşmanın her iki taraf için de hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum’’ dedi.
“Bu proje bizler için önemli bir kilometre taşı niteliğinde”
Bu iş birliğinin yenilenebilir enerji sektöründe yaratacağı sinerjiye vurgu yapan Poweren Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Halife Koç ise şu açıklamalarda bulundu: ‘’Poweren Enerji olarak ülkemizin yeşil enerji dönüşümü ve iklim değişikliği adaptasyonunu destekleyecek projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda yaptığımız yatırımların tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmaktadır.
Bugün Chint Power, Astronergy ve Chint Green Energy ile imzaladığımız bu anlaşma ile Konya Kulu’da 10 MWh kurulu gücünde depolamalı güneş enerjisi santralini 2025 yılının ilk çeyreğinde devreye almayı planlıyoruz. Yatırım tamamlandığında ülkemizde devreye alınmış ilk projeler arasında yer alacaktır. Bu projenin tamamlanmasının ardından diğer devam eden projelerimizin yatırımlarını tamamlayarak ülkemizin enerji alt yapısının gelişmesine katkı sağlamak istiyoruz. İmzaladığımız bu anlaşmanın taraflara ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum’’ dedi.
Depolama Yöntemleri
Genç Bilim İnsanı Geleceğin Enerji Depolama Teknolojisi Çalışmalarına Boğaziçi’nde Devam Ediyor

Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müslüm Demir, süper kapasitörler için özel elektrotlar geliştirdiği çalışmalarına Boğaziçi Üniversitesi’nde devam ediyor. Bilim insanı geçen yıl Japonya Bilimi Teşvik Topluluğu tarafından proje ödülüne layık görülen ve TÜBİTAK 2247-D Ulusal Genç Araştırmacılar Programı tarafından desteklenen projesiyle; hızlı şarj edilebilen, esnek ve uzun raf ömrü olan sahip yeni nesil süper kapasitörler geliştiriyor.
TÜBİTAK 2247-D Ulusal Genç Araştırmacılar Programı tarafından desteklenen projenin Ar-Ge çalışmalarına 2023’ten beri Boğaziçi Üniversitesi’nde devam eden Boğaziçi Üniversitesi Doç. Dr. Müslüm Demir, geleceğin süper kapasitör enerji depolama sistemlerinde kullanılacak gelişmiş elektrotlar üzerinde çalışıyor.
“Boğaziçi’nde araştırma olanakları çok gelişmiş”
Boğaziçi Üniversitesi’ni araştırma altyapısı ve iletişim kanalları nedeniyle tercih ettiğini belirten Demir, çalışmalarını Boğaziçi’ne taşıma nedenini ise şöyle anlatıyor: “Boğaziçi Üniversitesi çok köklü bir üniversite. Çalışma, araştırma altyapı olanakları çok geniş. Ayrıca diğer üniversitelerin ve ülkelerin akademisyeni ve bilim camiası ile sıkı bir iletişim ağı bulunuyor. Tüm bu olanakları bir arada değerlendirdiğimde tercihim Boğaziçi Üniversitesi oldu ve 2023 yılı sonunda Boğaziçi Üniversitesi’ne geldim.”
“Gelişmiş elektrotlarda çok büyük yol kat ettik”
TÜBİTAK 2247-D Ulusal Genç Araştırmacılar Programı tarafından desteklenen 36 aylık projesinde ilk yılı tamamladığını belirten Doç. Dr. Demir, Boğaziçi Üniversitesi’nde gelişmiş prototipler için Ar-Ge çalışmalarının devam ettiğini ve büyük yol kat ettiklerini ifade ediyor. Geleceğin enerji sistemlerini destekleyecek bu yeni nesil elektrotların kullanım alanlarının çok geniş olduğunu kaydeden bilim insanı, “Proje kapsamında çalışmalarımıza iki doktora sonrası araştırmacı, üç lisansüstü ve iki lisans öğrencisiyle devam ediyoruz. Özetle süper kapasitör enerji depolama sistemleri için esnek elektrot geliştiriyoruz. Bu yeni nesil süper kapasitörler elektrikli araç, elektronik cihaz ve yenilenebilir enerji gibi birçok alanda kullanılabilecek enerji depolama sistemlerinin yapıtaşları olarak tanımlanabilir. Projede çok büyük bir yol kat ettiğimizi söyleyebilirim. Şimdi prototipler üzerinde çalışıyoruz. Bununla birlikte bu konuda birçok makalemiz ve patent başvuru süreçleri de devam ediyor” diye konuştu.
“Uluslararası alanda da dikkat çekti”
Doç. Dr. Müslüm Demir, Japonya Bilimi Teşvik Topluluğu tarafından 2008’den beri Asya ve Afrika’da genç bilim insanlarını desteklemek için düzenlenen 14’üncü Hope Toplantısı’nda en iyi proje ödülüne layık görüldüğünü ve uluslararası alanda da dikkat çektiğini ifade ederek şu ifadeleri kullandı:
“2023’te Japonya Bilimi Teşvik Topluluğu tarafından düzenlenen 14’üncü Hope Toplantısı’na davet edildim. Her ülkeden iki genç akademisyenin yer aldığı bu programa Türkiye’den ben seçildim. Hope Toplantısı’nda Nobel ödüllü insanları ile genç akademisyenler bir araya geliyor ve dünyadaki bilimsel gelişmelerin ele alınacağı bilimsel platform oluşturuluyor. Bu toplantıda projem, Nobelli bilim insanlarından oluşan bir jüri tarafından en iyi proje ödülüne layık görüldü. Uluslararası alanda projemin takdir görmesi beni ayrıca motive etti.”
-
Depolama Yöntemleri2 yıl ago
Yeşil hidrojen için yatırımcılar mevzuat bekliyor
-
Depolama Yöntemleri8 yıl ago
Carlton Power, dünyanın en büyük enerji depolama projesi için planlama onayını aldı
-
Depolama Yöntemleri2 yıl ago
“Depolama teknolojileri güneş kaynağını daha güvenilir ve istikrarlı hale getirecek”
-
Elektrikli Araç Bataryası2 yıl ago
Batarya üretimine 5.6 milyar dolar ayıran Toyota’dan, yeni nesil batarya teknolojisi
-
Depolama Yöntemleri2 yıl ago
Enerji depolamadaki yeni teknolojiler Solar+Storage NX’te görücüye çıktı
-
Depolama Yöntemleri2 yıl ago
Kimyasal enerji depolama nedir?
-
Kullanım Alanları8 yıl ago
SolarEdge, yeni 330kW eviricisini Türkiye’de ilk kez Solar+Storage NX Fuarı’nda sergileyecek
-
Endüstriyel Tip Batarya8 yıl ago
LONGi, SBTi onayını alan ilk Çinli güneş enerjisi şirketi oldu