Depolama Yöntemleri
Kimyasal enerji depolama nedir?
Enerjiyi moleküller içindeki kimyasal bağlar şeklinde depolama sürecini ifade eden kimyasal enerji depolama, genellikle güneş veya rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektriği kimyasal enerjiye dönüştürmek ve daha sonra gerektiğinde kullanılmak üzere depolamak anlamına gelir. Bu depolanan kimyasal enerji, genellikle elektrik veya ısı şeklindeki kullanışlı enerjiye geri dönüştürülebilir. Güneş veya rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları, güneşli günler veya rüzgarlı dönemler gibi elverişli koşullar enerji üretirler. Kimyasal enerji depolamanın temel amacı da elverişli dönemlerde üretilen enerjiyi, talebin yüksek olduğu veya kötü hava koşullarının olduğu zamanlarda kullanabilmektir. Enerjiyi kimyasal olarak dönüştürerek ve depolayarak, ihtiyaç duyulduğunda serbest bırakılabilir, daha güvenilir ve istikrarlı bir enerji kaynağı sağlanabilir. Bu, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına, fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılmasına ve genel çevresel etkinin azaltılmasına da katkıda sunar.
Enerji kimyasal bileşiklerin oluşturduğu bağlarda depolanabilir ve ısı açığa çıkaran reaksiyonlara tekrar kazanılabilir. Bunun için bazen bir katalizör kullanmak gerekebilir. En çok kullanılan yöntemler; hidrojen ve amonyaktır. Hidrojen gazı elektroliz yoluyla sudan elde edilebilir. Gaz depolanabilir, taşınabilir ve yakılarak depoladığı enerji açığa çıkarılabilir. Yanma sonucu açığa çıkan egzoz sadece sudur ve çevre dostudur. Günümüzde kullanılan hidrojenin büyük bölümü fosil yakıtlardan elde edilmektedir. Elektroliz ise yeni bir yöntemdir ve %60 verimi sağlar. Elektroliz sırasında çıkan baloncuklar elektrotların iletkenliğini azaltarak kayıpları artırmaktadır. Bu engellenerek verim %80’lere çıkarılabilmektedir. Hidrojenin depolanması basit değildir. Yanıcı ve patlayıcı bir gazdır. Sıvı halde depolamak için sürekli soğuk tutmaya ihtiyaç vardır. Metal hidritler olarak depolanırsa hem ısıtarak kolayca enerji geri kazanılabilir hem de büyük hacimler depolanabilir. Bu şekilde mobil araçlara enerji deposu olarak kullanılabilir. Tek sorun kullanılacak metalin ağırlığı ve maliyetidir. Ayrıca yakıt hücresi ile havadan hidrojen ve oksijen elde edilebilmektedir.
Kimyasal enerji depolama yöntemlerinden bazıları
Piller: Kimyasal enerji depolamanın yaygın bir örneğidir. İki veya daha fazla elektrokimyasal hücre içerirler ve depolanan elektrik enerjisini serbest bırakmak ve depolamak için tersine dönebilen kimyasal reaksiyonlara girerler. Deşarj olurken, kimyasal reaksiyonlar elektrik enerjisini serbest bırakır. Pili yeniden şarj etmek, bu reaksiyonları tersine çevirerek pilin enerji depolama kapasitesini yeniler.
Hidrojen üretimi: Suyun elektrolizi, su moleküllerini hidrojen ve oksijen gazlarına ayırmak için elektrik kullanmayı içerir. Hidrojen depolanabilir ve ihtiyaç duyulduğunda yakıt hücrelerinde elektrik üretimi için yanarak ya da çeşitli endüstriyel süreçlerde kullanılabilir.
Sıkıştırılmış Hava Enerjisi Depolama (CAES): Bu yöntem, fazla elektriği kullanarak havayı sıkıştırmayı ve yer altı mağaralarında veya depolama tanklarında depolamayı içerir. Enerjiye ihtiyaç duyulduğunda, sıkıştırılmış hava serbest bırakılır ve türbinleri tahrik etmek için kullanılır, bu da elektrik üretir.
Metan üretimi: Karbondioksit ve hidrojen kimyasal bir reaksiyonla bir araya getirilerek doğal gazın ana bileşeni olan metan üretilebilir. Bu sentetik metan mevcut doğal gaz altyapısında depolanabilir ve ısıtma, elektrik üretimi veya taşımacılık yakıtı olarak kullanılabilir.
Kimyasal yakıt sentezi: Fazla elektrik, karbondioksit ve suyu metanol veya dimetil eter gibi sentetik yakıtlara dönüştüren kimyasal reaksiyonları çalıştırmak için kullanılabilir. Bu yakıtlar depolanabilir ve geleneksel fosil yakıtlarına alternatif olarak kullanılabilir.
Depolama Yöntemleri
Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı GES’i Konya’da hayata geçiyor
Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı anahtar teslim güneş enerjisi santrali projesi TSKB finansmanıyla Chint Power, Astronergy, Chint Green Energy ve Poweren Enerji iş birliğiyle Konya’nın Kulu ilçesinde hayata geçiyor. Chint Solar Türkiye Grubu’nun uçtan uca anahtar teslim olarak yöneteceği proje kapsamında Chint Power’ın ileri teknolojiye sahip enerji depolama çözümleri ve üstün sıcaklık çalışma performansına sahip inverter ürünleri, Astronergy’nin Tier-1 TOPCon yerli güneş panelleri ile Chint Green Energy’nin uzman mühendislik ve inşaat hizmetleri bütünleşerek projenin 2025 yılının ilk çeyreğinde devreye alınması planlanıyor.
Konya’nın Kulu ilçesinde Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı güneş enerjisi santrali projesi hayata geçiyor. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) finanse ettiği Poweren Enerji’nin, Chint Power, Astronergy, ve Chint Green Energy iş birliği çerçevesinde başlattığı bu proje, ülkemizin yenilenebilir enerji altyapısına önemli bir katkı sunmayı hedefliyor.
Dünya’da ve Türkiye’de uçtan uca sağladığı yenilenebilir enerji çözümlerinde lider konumda olan Chint Solar Grubu şirketleri, (Chint Power, Astronergy, ve Chint Green Energy) sürdürülebilir enerji atılımlarına devam ediyor. Poweren Enerji iş birliği ile hayata geçirilecek olan bu proje kapsamında, rüzgâr ve güneş enerji santralleriyle uyumlu, sorunsuz entegrasyon sağlayan Chint Power’ın 10MWh enerji depolama sitemi kullanılacak. Ayrıca Astronergy’nin 12 MWp kurulu gücünde N-Type TOPCon teknolojisine sahip yerli üretim güneş panelleri, bununla birlikte Chint Power’ın 11.5 MWe gücündeki üstün sıcaklık çalışma performansına sahip inverterleri, Chint Elektrik’in alçak gerilim şalt ürünleri ile birlikte Chint Green Energy’nin EPC (Mühendislik, Tedarik ve Kurulum) hizmetlerini bir arada sağladığı maksimum verimliliğin birleştiği özel bir proje hayata geçirilecek. Tüm bu sistem bileşenleri Chint Solar Grubu’nun solar değer zincirini ve entegre hizmetlerini yine titizlikle uygulayacağı özel bir proje olup, 2025 yılının ilk çeyreğinde devreye alınması planlanıyor.
“Türkiye’nin öncü enerji depolama projelerinden biri olacak.”
Projeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Chint Solar Türkiye Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Kaya, “Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı güneş enerjisi santralini hayata geçirecek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Poweren Enerji ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin öncü projelerinden biri olarak öne çıkıyor. Hep dediğimiz gibi Türkiye pazarında faaliyet gösteren küresel bir güç olarak iş ortaklarımızın yenilenebilir enerji projelerine ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamayı kendimize ilke edindik. Ülkemize katma değer sağlayan projelere öncülük etmeye, yaptığımız yatırımlar ve hayata geçirdiğimiz iş birlikleri ile ülkemizin yenilenebilir enerji alt yapısına katkı sağlamaya ve iş ortaklarımızı solar değer zincirimizle daha fazla buluşturmaya tüm hızımızla devam edeceğiz. Anlaşmanın her iki taraf için de hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum’’ dedi.
“Bu proje bizler için önemli bir kilometre taşı niteliğinde”
Bu iş birliğinin yenilenebilir enerji sektöründe yaratacağı sinerjiye vurgu yapan Poweren Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Halife Koç ise şu açıklamalarda bulundu: ‘’Poweren Enerji olarak ülkemizin yeşil enerji dönüşümü ve iklim değişikliği adaptasyonunu destekleyecek projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda yaptığımız yatırımların tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmaktadır.
Bugün Chint Power, Astronergy ve Chint Green Energy ile imzaladığımız bu anlaşma ile Konya Kulu’da 10 MWh kurulu gücünde depolamalı güneş enerjisi santralini 2025 yılının ilk çeyreğinde devreye almayı planlıyoruz. Yatırım tamamlandığında ülkemizde devreye alınmış ilk projeler arasında yer alacaktır. Bu projenin tamamlanmasının ardından diğer devam eden projelerimizin yatırımlarını tamamlayarak ülkemizin enerji alt yapısının gelişmesine katkı sağlamak istiyoruz. İmzaladığımız bu anlaşmanın taraflara ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum’’ dedi.
Depolama Yöntemleri
Genç Bilim İnsanı Geleceğin Enerji Depolama Teknolojisi Çalışmalarına Boğaziçi’nde Devam Ediyor
Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müslüm Demir, süper kapasitörler için özel elektrotlar geliştirdiği çalışmalarına Boğaziçi Üniversitesi’nde devam ediyor. Bilim insanı geçen yıl Japonya Bilimi Teşvik Topluluğu tarafından proje ödülüne layık görülen ve TÜBİTAK 2247-D Ulusal Genç Araştırmacılar Programı tarafından desteklenen projesiyle; hızlı şarj edilebilen, esnek ve uzun raf ömrü olan sahip yeni nesil süper kapasitörler geliştiriyor.
TÜBİTAK 2247-D Ulusal Genç Araştırmacılar Programı tarafından desteklenen projenin Ar-Ge çalışmalarına 2023’ten beri Boğaziçi Üniversitesi’nde devam eden Boğaziçi Üniversitesi Doç. Dr. Müslüm Demir, geleceğin süper kapasitör enerji depolama sistemlerinde kullanılacak gelişmiş elektrotlar üzerinde çalışıyor.
“Boğaziçi’nde araştırma olanakları çok gelişmiş”
Boğaziçi Üniversitesi’ni araştırma altyapısı ve iletişim kanalları nedeniyle tercih ettiğini belirten Demir, çalışmalarını Boğaziçi’ne taşıma nedenini ise şöyle anlatıyor: “Boğaziçi Üniversitesi çok köklü bir üniversite. Çalışma, araştırma altyapı olanakları çok geniş. Ayrıca diğer üniversitelerin ve ülkelerin akademisyeni ve bilim camiası ile sıkı bir iletişim ağı bulunuyor. Tüm bu olanakları bir arada değerlendirdiğimde tercihim Boğaziçi Üniversitesi oldu ve 2023 yılı sonunda Boğaziçi Üniversitesi’ne geldim.”
“Gelişmiş elektrotlarda çok büyük yol kat ettik”
TÜBİTAK 2247-D Ulusal Genç Araştırmacılar Programı tarafından desteklenen 36 aylık projesinde ilk yılı tamamladığını belirten Doç. Dr. Demir, Boğaziçi Üniversitesi’nde gelişmiş prototipler için Ar-Ge çalışmalarının devam ettiğini ve büyük yol kat ettiklerini ifade ediyor. Geleceğin enerji sistemlerini destekleyecek bu yeni nesil elektrotların kullanım alanlarının çok geniş olduğunu kaydeden bilim insanı, “Proje kapsamında çalışmalarımıza iki doktora sonrası araştırmacı, üç lisansüstü ve iki lisans öğrencisiyle devam ediyoruz. Özetle süper kapasitör enerji depolama sistemleri için esnek elektrot geliştiriyoruz. Bu yeni nesil süper kapasitörler elektrikli araç, elektronik cihaz ve yenilenebilir enerji gibi birçok alanda kullanılabilecek enerji depolama sistemlerinin yapıtaşları olarak tanımlanabilir. Projede çok büyük bir yol kat ettiğimizi söyleyebilirim. Şimdi prototipler üzerinde çalışıyoruz. Bununla birlikte bu konuda birçok makalemiz ve patent başvuru süreçleri de devam ediyor” diye konuştu.
“Uluslararası alanda da dikkat çekti”
Doç. Dr. Müslüm Demir, Japonya Bilimi Teşvik Topluluğu tarafından 2008’den beri Asya ve Afrika’da genç bilim insanlarını desteklemek için düzenlenen 14’üncü Hope Toplantısı’nda en iyi proje ödülüne layık görüldüğünü ve uluslararası alanda da dikkat çektiğini ifade ederek şu ifadeleri kullandı:
“2023’te Japonya Bilimi Teşvik Topluluğu tarafından düzenlenen 14’üncü Hope Toplantısı’na davet edildim. Her ülkeden iki genç akademisyenin yer aldığı bu programa Türkiye’den ben seçildim. Hope Toplantısı’nda Nobel ödüllü insanları ile genç akademisyenler bir araya geliyor ve dünyadaki bilimsel gelişmelerin ele alınacağı bilimsel platform oluşturuluyor. Bu toplantıda projem, Nobelli bilim insanlarından oluşan bir jüri tarafından en iyi proje ödülüne layık görüldü. Uluslararası alanda projemin takdir görmesi beni ayrıca motive etti.”
Depolama Yöntemleri
Kontrolmatik ‘Dünyanın En Büyük 22’nci Sistem Entegratörü’ Oldu
Kurulduğu 2008 yılından bu yana emin adımlarla büyüyen ve Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Asya, Amerika, Ortadoğu ve Afrika’da 33’ten fazla ülkede, kamu ve özel sektörde 300’ün üzerinde başarılı projeye imza atan Kontrolmatik Teknoloji, CFE Medya ve Teknoloji’nin yayınladığı dünyanın en büyük sistem entegratörleri listesinde yerini 28’inci sıradan 22’nci sıraya taşıyarak yeni bir başarıya imza attı.
2021 yılı Ekim ayında Borsa İstanbul’da halka arz edilen yeni nesil teknoloji şirketi Kontrolmatik Teknoloji, gösterdiği performansla dünya genelindeki yerini sağlamlaştırmaya devam ediyor. Kontrolmatik, enerji ve teknoloji sektörlerine katma değerli ürün ve servisler sunan bir mühendislik şirketi, sistem entegratörü, teknolojik ürün ve çözümler şirketi olarak faaliyet gösteriyor.
Kendi alanında dünyanın en prestijli yayınlarından biri olan CFE Medya ve Teknoloji’nin yayınladığı “Dünyanın En Büyük Sistem Entegratörleri” listesinde son iki yıldır 28. sırada bulunan Kontrolmatik, yayının yaptığı son değerlendirmede 22. sıraya yükseldi. Şirket söz konusu listeye ilk olarak 2018 yılında 37. sıradan girmişti. Son dönemde yaptığı kararlı ve planlı atılımlarla yerini sağlamlaştıran şirketin bir sonraki hedefi dünyanın en büyük ilk 20 sistem entegratörü listesinde yer almak olacak.
Konuyla ilgili bir demeç veren Kontrolmatik Genel Müdürü Osman Şahin Köşker; “Bu liste bazında baktığımızda bu yolculuk 2018 yılından bu yana devam ediyor, ilk olarak 2018’de bu listede yer bulduk. Sektörümüzün küresel olarak en prestijli yayınlarından biri tarafından sıralamada giderek yükseldiğimiz bir listede yer almak motivasyonumuzu yükselten bir faktör. Biz bu listede Kontrolmatik Teknoloji’den ziyade ülkemizi temsil ediyoruz ve bundan gurur duyuyoruz. Bundan sonraki adımlarda önce ilk 20’de, daha sonra da arayı hiç açmadan ilk 10’da yer bulmak adına çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
-
Depolama Yöntemleri1 yıl ago
Yeşil hidrojen için yatırımcılar mevzuat bekliyor
-
Depolama Yöntemleri7 yıl ago
Carlton Power, dünyanın en büyük enerji depolama projesi için planlama onayını aldı
-
Depolama Yöntemleri1 yıl ago
“Depolama teknolojileri güneş kaynağını daha güvenilir ve istikrarlı hale getirecek”
-
Elektrikli Araç Bataryası1 yıl ago
Batarya üretimine 5.6 milyar dolar ayıran Toyota’dan, yeni nesil batarya teknolojisi
-
Depolama Yöntemleri1 yıl ago
Enerji depolamadaki yeni teknolojiler Solar+Storage NX’te görücüye çıktı
-
Kullanım Alanları7 yıl ago
SolarEdge, yeni 330kW eviricisini Türkiye’de ilk kez Solar+Storage NX Fuarı’nda sergileyecek
-
Depolama Yöntemleri1 yıl ago
Skywell, Türkiye’de kuracağı fabrikayla enerji depolamaya inovatif bir adım atıyor
-
Depolama Yöntemleri1 yıl ago
Endüstriyel tip enerji depolama nedir, nasıl yapılır?