Connect with us

Etkinlikler

Depolamada 35 gigavatsaatlik kapasitenin yatırım bedeli 10 milyar dolar

Published

on

Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi

Enerji depolamada hızla büyüyen Türkiye’de yatırımcılar bir yandan EPDK’nın hazırladığı ve Resmi Gazete’de yayınlanacak nihai Depolama Taslağı’nı beklerken bir yandan 2025 ve 2026 projeksiyonları hakkındaki çalışmalarını hızlandırıyor. Enerji sektörünü 25 Aralık’ta Ankara’da düzenlenecek ‘Geleceğin Enerjisi ve Depolama Kongresi’nde “Bölgenin Batarya Üssü: Türkiye” mottosuyla bir araya getirecek olan Enerji Depolama Endüstrileri Derneği (EDEDER) adına konuşan Başkan Can Tokcan, depolama alanında verilen 35 GW’a yakın önlisansın 10 milyar doları aşkın bir yatırım değeri bulunduğunu, bu önlisansların ne kadar büyük bir bölümü hayata geçirilebilirse ülkemiz ekonomisi adına o kadar büyük değer yaratılacağını vurguladı. Küresel ölçekte ise 2035 yılına toplamda 2 TWh’lik kurulum hedefleniyor. Bunun yatırım bedeli ise 400 milyar dolar.

Türkiye yenilenebilir enerji piyasası ve depolama sektörüyle ilgili değerlendirmelerde bulunan EDEDER Başkanı Can Tokcan, Türk yatırımcısının depolamada dikkatli ama hızlı bir şekilde yatırım yapma isteğinin çok yüksek olduğunu hatırlatarak, sektör STK’larının bu alandaki çabaları yoğunlaştırdığını belirtti. EDEDER olarak 25 Aralık’ta Ankara’da düzenleyecekleri Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi için “Bölgenin Batarya Üssü Türkiye” mesajını bu nedenle seçtiklerini söyleyen Tokcan, “Yenilenebilir Enerji yatırımlarının hızlanması ile birlikte şebekeyi yönetebilmemiz için Türkiye’de de depolama yatırımlarının hızlanması gerekiyor.” mesajı da verdi. Tokcan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

EDEDER Başkanı Can Tokcan

EDEDER Başkanı Can Tokcan

“Yenilenebiliri yaygınlaştırmanın yolu ‘depolama’dan geçiyor”

Hem Türkiye’de hem küresel ölçekte ‘yenilenebilir’i yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bunun için kapasite ve teknik altyapı problemlerini çözerek depolama sistemleri kurmak zorundayız. Depolama yoksa yenilenebiliri daha fazla yaygınlaştıramayız.

“Türkiye depolamada hızlanıyor, şebekeyi yönetmeliyiz”

Enerji Depolama yatırımları çok hızlandı, küresel ölçekte 150 Gigawattsaatin üzerinde kurulum yapılmış durumda, Türkiye de bu alanda hızlanıyor. Bu, şebekeyi yönetmeyi gerektiren stratejik bir konu olduğu için hem yönetimi hem de geliştirmesinin yerli şirketler tarafından üstleniliyor olması şart. Aksi halde temelde yurt dışındaki firmaların kontrolü altında bir enerji şebekesi sorunu ortaya çıkacaktır.

“Katma değeri Türkiye’de yaratalım”

Biz ‘katma değeri Türkiye’de yaratalım, yurt dışına ihracat yapalım’ diyoruz. Hem doğalgaz ithalatını azaltarak cari açığın azaltılmasına katkımız olsun, hem de teknoloji ithalatını bırakıp ihracatına başlayalım istiyoruz. Bu alanda faaliyet gösteren şirketler olarak ciddi bir know-how geliştiriyoruz.

“Mühendislik becerileri ve iş yapış biçimlerimiz nedeniyle avantajlıyız”

Türkiye Avrupa’ya çok yakın ve mühendislik ve iş yapım şekli açısından Avrupa’nın iş yapış şekillerine de hakim. Ciddi bir mühendislik avantajımız var. Sektör Çin’den hazır paket batarya ithal etmek yerine Türkiye’de yapmak ve dünyaya ihraç etmek istiyor.

“Sektör ‘Yönetmeliklerin nihai haline ulaşmasını’ bekliyor”

Hali hazırda depolama yönetmeliğinin taslağı EPDK tarafından yayınlanmış durumda. Çok ciddi yol alınmış olsa dahi Yönetmeliklerin son hali henüz Resmi Gazete’de yayınlanmadı. Sektör bunu bekliyor çünkü bu, toplam sahaya yansıyacak yatırımı etkileyen kritik birçok parametre içeriyor. Enerji Depolama Endüstrileri Derneği olarak, Kamunun bakış açısına paralel şekilde, yönetmeliklerin katma değerin Türkiye’de üretilmesi, kaliteli sistemlerin Ülkemizde kullanılması ve yatırımcıların korunacağı şekilde tamamlanması adına sürece katkı sağlamaya çalışıyoruz. Sektör olarak Avrupa’da iş yapmaya başladık bile. Macaristan, Bulgaristan, İspanya gibi ülkelere ürün teslimleri ve kurulumları yapıyoruz. Şirketlerimiz yurt dışına sistem, hizmet ve yazılım ihracatı yapıyor olmanın yanı sıra farklı ülkelerde yatırım yapmaya dahi başladılar.

“Avrupa için çok iyi bir partner olma potansiyelimiz var”

Normalde bazı şeyler dünyada gelişir, sonra Türkiye bir şekilde bunu adapte eder, kaslarını ona göre geliştirmeye çalışır. Biz sektör olarak şu anda bunun tam tersini yapmaya çalışıyoruz. Tüm dünyada bu iş büyüyor. Avrupa’nın tamamı depolama yatırımlarında çok hızlı ilerliyor. Avrupa ile uyumlu iş yapış şekli, teknik yaklaşım, destek, yazılım gibi konuları hesaba katınca özellikle Avrupa için çok iyi bir partner olma potansiyelimiz var ve onlar da bunun farkında olduğundan şu an Türkiye’deki şirketlerle depolama alanında iş birliklerinin temelini oluşturuyorlar.

“Kamu Stratejisi Doğru”

Dünyada depolama sistemlerinde mevcut kurulmuş olan ve şebekeye hizmet veren kapasite 130 gigawatsaate yakın. Bu alanda projeksiyonlar ise 2035’in sonuna kadar 2 terawatt saat! Yani dünya genelinde 2.000 gigawattsaatlik bir kurulum gerçekleşmesi hedefleniyor. Bunun nedeni her yerde yenilenebiliri yaygınlaştırma ve oluşan kapasite sorunlarının yönetilmesi ihtiyacının olması. Bizde de aynı durum söz konusu. Stratejik olarak kamunun bu alanda çok doğru bir strateji belirlediğini düşünüyoruz.

“Finans koşulları ve izin süreçleri iyileşmeli”

Finans koşullarının iyileşmesi lazım çünkü Türkiye’de yatırım yapmak şu an pahalı bir noktada. Ama bu bir döngü olduğu için zaman içinde bu durumun değişeceğine inanıyoruz. Artık hemen her şey depolamada bitiyor ve Türk şirketleri yurt dışından bu alanda finansman getiriyor. Avrupa bankaları da yeşil bono gibi mekanizmalarla bu tip yatırımları fonlamayı tercih ediyor.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Endüstriyel Tip Batarya

Maxxen, 3 GWh’lik üretim tesisi ile globalde stratejik adımlar atıyor

Published

on

By

Maxxen, 3 GWh'lik üretim tesisi ile globalde stratejik adımlar atıyor

Kontek Enerji’nin %100 iştiraki olarak kurulan ve enerji depolama teknolojileri alanında yenilikçi çözümler sunmayı hedefleyen Maxxen Enerji, 3 GWh kapasiteli üretim tesisi için çalışmalarını hızlandırdı.

Maxxen, Batarya Teknolojileri Zirvesi’nde yerini aldı

Yenilenebilir enerji sektörünün önde gelen mühendislik firmalarından Kontek Enerji’nin %100 iştirak kuruluşu olan Maxxen Enerji, bu yıl ikincisi düzenlenen Batarya Teknolojileri Zirvesi’nde yer aldı. Zirvede Maxxen Enerji Ar-Ge ve Tasarım Direktörü Muhammed Erdin, firmanın faaliyetlerini ve geleceğe yönelik hedeflerini değerlendirdi. Erdin, “Maxxen olarak enerji depolama alanında üretim, Ar-Ge, mühendislik ve uygulama konularında entegre çözümler sunuyoruz” diye belirtti.

Aydın Ortaklar OSB’de bulunan üretim tesisi, sektör adına önemli bir yatırım olarak öne çıkıyor. Maxxen, 2024 yılında Hithium ile gerçekleştirdiği iş birliği sayesinde uluslararası arenada stratejik adımlar atmaya hazırlanıyor.

Batarya teknolojilerinin geleceği ve Türkiye’nin rolü

Batarya Teknolojileri Zirvesi’ndeki hedeflerinden bahseden Erdin, şunları söyledi: “Enerji depolama sistemlerinin hem akademik hem de ticari açıdan gelişimini desteklemeyi, Türkiye’yi bu alanda bir merkez haline getirmeyi ve yeni iş birlikleri geliştirmeyi amaçlıyoruz. İkinci kez düzenlenen bu zirvedeki gündemimiz enerji depolama sistemlerinin hem akademik hem de ticari olarak gelişimini göstermek, Türkiye’nin bu alanda bir merkez olabileceğini sergilemek ve iş birlikleri geliştirmek. Maxxen Enerji olarak zirvede bir taraftan teknik konuları görüşüyor ve Ar-Ge’deki gelişmeleri tartışıyoruz, diğer taraftan yurt dışındaki katılımcılarla birlikte sektörün küresel gündemini ele alıyoruz.”

Maxxen Enerji’nin Batarya Teknolojileri Zirvesi’ndeki gündemi hakkında bilgiler veren Muhammed Erdin, bu alandaki durağanlığın son 10 yılda büyük bir sıçrama gösterdiğini ve Türkiye’nin bir batarya ekosistemi oluşturma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Türkiye’nin ve dünyanın enerji depolama sistemlerine olan ihtiyacının giderek arttığına dikkat çeken Erdin, bu tür etkinliklerin sektöre sağladığı katkının büyük olduğunu ifade etti.

Erdin’in konuşmasında özellikle vurguladığı nokta, Türkiye’nin enerji depolama teknolojilerinde lider bir oyuncu olma hedefi ve bu doğrultuda atılacak adımların önemi oldu. Bu tür zirvelerin, yeni teknolojilerin tanıtılması, iş birliklerinin geliştirilmesi ve Türkiye’nin sektördeki konumunu güçlendirmesi açısından büyük bir fırsat sunduğunu belirtti.

Continue Reading

Etkinlikler

Yeni Nesil Mobilite Buluşması için Geri Sayım Başladı!

Published

on

By

NextGen Mobility 2024, Türkiye’nin mobilite ve akıllı ulaşım çözümleri alanındaki en prestijli fuarlarından biri olarak sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan etkinlik, 7-9 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul’da, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde, güneş enerjisi ve enerji depolama sektörünün tek fuarı Solar+Storage NX ile eş zamanlı gerçekleştirilecek. Mobilite sektörünün liderlerini, karar vericilerini ve yenilikçilerini bir araya getiren bu önemli fuar, katılımcılara ve ziyaretçilere benzersiz fırsatlar sunuyor.

Uluslararası Ticaretin Merkezi

NextGen Mobility, sadece yerel değil, uluslararası ticareti de teşvik eden küresel bir fuar olarak öne çıkıyor. Geçen yıl, 10 farklı ülkeden ziyaretçiyi ağırlayarak önemli bir uluslararası etkileşim sağladı. Bu yıl, daha fazla ülke ve ziyaretçiyle bu başarıyı artırmayı hedefliyor.

NextGen Mobility 2024 Neler Sunuyor?

Yenilikçi Mobilite Çözümleri: Elektrikli ve otonom araçlardan enerji verimli motorlara ve akıllı şehir teknolojilerine kadar mobilite dünyasındaki en son yenilikleri keşfetme fırsatı.

Global Ağ Kurma İmkanları: Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu’dan gelen sektör liderleri ile bağlantı kurarak global iş ağınızı genişletme şansı.

İlham Verici Konferanslar: Alanında uzman konuşmacılardan sektöre dair en son trendleri ve gelişmeleri öğrenme fırsatı sunan zengin bir konferans programı.

Kapsamlı Eğitim Oturumları: Mobilite teknolojileri ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri hakkında en güncel bilgilerle donatılmış eğitim programları.

Geniş Çaplı Medya Görünürlüğü: Fuarın geniş medya ağı sayesinde markanızı daha geniş kitlelere tanıtma ve global arenada görünürlük kazanma fırsatı.

İnovasyon Alanı: En son teknolojileri ve mobilite çözümlerini tanıtan 80’den fazla katılımcı şirket ile yenilikleri yakından tanıma imkanı.

Eş Zamanlı Etkinlikler: Güneş enerjisi ve enerji depolama çözümlerini keşfetmek için Solar+Storage NX ile eş zamanlı düzenlenen etkinlikler.Neden NextGen Mobility?

Sürdürülebilirlik: NextGen Mobility Expo & Summit, karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen çevre dostu ulaşım çözümlerine ev sahipliği yapıyor. Fuarda yer alacak katılımcı firmalar, elektrikli araçlar ve sürdürülebilir ulaşım alternatifleriyle, şehirlerdeki hava kalitesini artırma ve enerji verimliliğini sağlama konusunda sundukları yenilikleri ziyaretçilere tanıtacak.

Akıllı Şehirler: Bu fuar, akıllı şehir teknolojileriyle trafik yönetimini iyileştiren ve kaynak kullanımını optimize eden çözümleri ön plana çıkıyor. Sensörler, veri analitiği ve IoT gibi gelişmiş teknolojilerle şehir yaşamını daha modern ve verimli hale getiren ürün ve hizmetler ilgili tüm kamu ve özel sektör temsilcilerinin beğenisine sunulacak.

Ekonomik Büyüme: NextGen Mobility, şehirlerin ve bölgelerin ekonomik kalkınmasını destekleyen ulaşım altyapılarını vurguluyor olacak. Katılımcılar, ticaret ve turizmin canlanmasına katkı sağlayacak çözümlerini ziyaretçilere tanıtacak ve iş yerlerine ve hizmetlere erişimi artıran projelerini sergileyecek.

Sosyal Katılım ve Erişilebilirlik: Fuar, herkes için ulaşılabilir şehirler yaratmayı hedefleyen yenilikçi ulaşım çözümlerine ev sahipliği yapıyor. Engelli bireyler, yaşlılar ve farklı gelir gruplarına uygun ulaşım olanakları sunan projeler, katılımcılar tarafından ziyaretçilere tanıtılacak ve toplumsal adaleti destekleyen çalışmalar gözler önüne serilecek.

Geçen Yılın Başarıları ve Bu Yılki Beklentiler

NextGen Mobility 2023, önemli bir başarıya imza atarak 5.050 ziyaretçiyi ağırladı ve 10 farklı ülkeden gelen ziyaretçiyle önemli bir etkileşim sağladı. Bu yıl, katılımcı ve ziyaretçi sayısında daha da büyük bir artış bekleniyor.

Bu Fuarda Kimlerle Tanışma Fırsatınız Olacak?

Üretici/Firma Sahibi: Mobilite sektöründe yenilikçi çözümler üreten ve sektördeki gelişmeleri yakından takip eden firmalar.

Direktör/Yönetici: Şirketlerin karar alma süreçlerinde etkin rol oynayan ve mobilite projelerine yön veren yöneticiler.

Yatırımcı ve Girişimci: Yeni iş fırsatları arayan ve mobilite alanındaki projelere yatırım yapmak isteyen girişimciler ve finansörler.

Mühendis/Tasarımcı: Mobilite teknolojilerinin tasarım ve geliştirme süreçlerinde yer alan mühendisler ve tasarımcılar.

Teknoloji ve Yazılım Geliştirici: Akıllı şehirler, otonom sürüş ve elektrikli araçlar gibi mobilite çözümlerini geliştiren teknoloji uzmanları ve yazılım geliştiriciler.

Kamu Kuruluşu ve STK/Dernek Çalışanı: Kamu politikalarını belirleyen, mobilite alanında düzenlemeler yapan ve STK’larda aktif rol oynayan profesyoneller.

Çevre ve Sürdürülebilirlik Uzmanı/Danışmanı: Sürdürülebilir mobilite çözümlerini araştıran ve uygulayan çevre uzmanları.

Akademisyen: Mobilite alanında akademik çalışmalar yürüten ve sektörel bilgi birikimini arttıran akademisyenler.

Finans ve Banka Kuruluşu Temsilcisi: Mobilite projelerine finansal destek sağlayan ve yatırımları yönlendiren bankacılık ve finans sektörü profesyonelleri.

Medya/Basın: Mobilite sektörüyle ilgili en son haberleri ve gelişmeleri takip eden ve kamuoyuna aktaran medya mensupları.

Mobilite Sektörüne Yön Verecek Bir Fuar Markası

NextGen Mobility, mobilite dünyasındaki yenilikçi çözümleri ve iş fırsatlarını keşfetmek için ideal bir platform sunuyor. Mobilite hizmetleri, mobilite teknolojileri, mobilite hizmetleri ve akıllı şehirler alanındaki en son gelişmeleri ve geleceğe dair önemli trendleri yakından takip edebileceğiniz bu prestijli etkinlikte yer almayı kaçırmayın.

Continue Reading

Elektrikli Araç Bataryası

Alanında Türkiye’nin ilk firması olan EXITCOM, batarya dönüşümü için atık ağını genişletmeyi hedefliyor

Published

on

By

Alanında Türkiye’nin ilk firması olan EXITCOM, batarya dönüşümü için atık ağını genişletmeyi hedefliyor

1999 yılında Almanya’da kurulan, 2003 yılında ise Türkiye’nin ilk elektronik atık geri dönüşüm tesisi olarak ülkemizdeki faaliyetlerine başlayan EXITCOM, geri dönüşüm tesisine yaptığı yatırımlarla alanında küresel ölçekte ender firmalar arasında yer alıyor. TÜBİTAK Mam ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iş birliğinde pil geri dönüşüm tesisini 2015 yılında kuran, yatırımlarla da tesisteki prosesleri çeşitlendiren EXITCOM; lityum iyon pil, alkali pil, nikel metal hidrit pil, lityum primer pil gibi farklı çeşitleri işleyebiliyor. Türkiye’de 15.000 ton tesis kapasitesine sahip olan firma, atık toplama ağını genişletmek için pek çok kurum ve kuruluşla hem ticari hem de sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyor. Almanya’da Hannover, Türkiye’de Kocaeli olmak üzere 2 ana noktada hizmet veren EXITCOM, Avrupa’da uygulamaya alınan ve Türkiye’de de 2027 yılından önce uygulanması beklenen Batarya Pasaportu ile pil geri dönüşümü zincirinin merkezinde yer almayı planlıyor

Firmanın faaliyetleri ve hedefleri üzerine röportaj gerçekleştirdiğimiz EXITCOM Ar-Ge ve Proses Yöneticisi İlyas Emir Çuhadar, ayrıntıları Energy Storage’la paylaşıyor.

EXITCOM’u tanıtabilir misiniz?

1999 yılında Almanya’da kurulan EXITCOM, Türkiye’deki faaliyetlerine 2003 yılında başladı. Türkiye’de entegre elektronik atık geri dönüşüm tesisi olarak kurulan EXITCOM, 2015 yılında TÜBİTAK Mam ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iş birliğiyle kendi bünyesinde pil geri dönüşüm tesisi kurdu. Firma olarak batarya geri dönüşümü üzerinde bu tesisten önce de çalışmalar yapıyorduk; ancak tesisle birlikte bu alandaki çalışmalarımızı hem güçlendirdik hem de çeşitlendirdik. Özellikle son 4-5 yılda yeni teknolojilerin geliştirilmesiyle birlikte yatırımlar yaparak; lityum iyon pil, alkali pil, nikel metal hidrit pil, lityum primer piller gibi farklı çeşitlerde de geri dönüşüm prosesleri kurduk. Bu süreçte laboratuvar, pilot tesisler gibi çeşitli altyapılar oluşturduk ve halihazırda var olan endüstriyel tesisimizin de optimizasyonlarını gerçekleştirdik.

EXITCOM olarak, farklı pil türlerini farklı proseslerde işliyoruz. Lityum-iyon pil özelinde konuşursak, yaklaşık 6 ana tip bulunuyor. EXITCOM olarak, biz bu tiplerin tamamında çalışıyoruz, bu teknolojiyi hayata geçirdik; ancak burada önemli olan durum atığın bize gelmesi… Örneğin, Türkiye’de geçtiğimiz yılı ele alırsak yaklaşık olarak 300 ya da 400 ton gibi bir atık pil toplandı. Bizim tesis kapasitemiz ise, 15.000 ton.

Bu sebeple, çeşitli kanun ve özel izin gereksinimlerini karşılayarak yurt dışına da iş yapıyoruz. Burada da birçok ülke ham maddeyi kendi elinde tutmak istediği için çeşitli önlemler alıyor. Örneğin, bu ham maddeler AB regülasyonları kapsamında kritik ve stratejik ham maddeler olarak tanımlanıyor. Almanya’da da faaliyet gösteren EXITCOM olarak, çalıştığımız firmalar arasında küresel çapta faaliyet gösteren büyük global markalar da yer alıyor.

Pillerin ne kadarı geri dönüştürülebiliyor?

Pillerin tüm malzemeleri geri dönüştürülebilir. Buradaki asıl mesele verim, yani ham maddenin saflığı kısmı. Bu uyguladığınız teknolojiye göre değişebilir; ürünün %100’ünü geri dönüştürürsünüz ancak dönüştürdüğünüz ham maddenin %95’i verimlidir gibi…

Geri dönüştürdüğünüz ham maddeler sadece pillerde mi kullanılıyor?

Atık pillerden elde ettiğimiz ham maddelerin tümü pilde tekrar kullanılabiliyor. Tesis ve proseslerimizi tasarlarken birinci önceliğimiz batarya sektörü; ancak boya, demir-çelik gibi çeşitli yan pazarlara da ham madde üretebiliyoruz. Bu bize gelen talebe göre değişebiliyor.

Atık toplama ağınızı genişletmek için farklı çalışmalarınız var mı?

Geri dönüşüm çözümünün beraberinde batarya sektörü başta olmak üzere çeşitli alanlara ham madde sağlamanın yanı sıra, sektörü geliştirecek birçok projede aktif şekilde yer alıyor. Örneğin, şu anda 3 tane aktif AB projemiz bulunuyor, bunun yanında Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü (NATEN) ile bu alanda araştırmalar yapıyoruz.

Bizim ülkemizde geri dönüşüm biraz hurda mantığıyla anlaşılabiliyor; ama biz kobalt, lityum gibi uç ürünlere ulaşmak istiyoruz. Bizim elimizdeki ham madde, henüz çıkarılmamış cevherden milyon kat daha değerli; çünkü zamanında oradan işlenerek hazır hale getirilmiş. Bu yönden karşılaştırdığınız zaman madenciliğe göre çok daha az karbon emisyonu, proses ekipmanı ve daha birçok avantaj sağlıyor.

Toplama ağımızı geliştirmek için TAP Derneği başta olmak üzere, bakanlıklar, belediyeler, üniversiteler ve teknoloji mağazaları ile iş birlikleri gerçekleştiriyoruz. EXITCOM olarak bu konuyu sadece ticari olarak ele almıyor, atık ürüne ulaşmanın yanı sıra bu bilinci yerleştirmek için de çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’de bu alanda ilk ve tek sayılabilecek pek çok iş yapıyoruz.

Batarya Teknolojileri Zirvesi’ndeki gündeminiz nedir?

EXITCOM olarak, tesis kapasitemizi batarya sektöründeki atıklarla güçlendirmek, beraberinde de yine bu sektördeki oyunculara ürünler temin etmeyi planlıyoruz. Tabi bu bir ağ gerektiriyor ve Batarya Teknolojileri Zirvesi’nde bu yöndeki çalışmalarımızı ele alıyoruz. EXITCOM olarak, bir ayağımız Avrupa’da olduğu için buradaki işleri biliyor ve Türkiye’de henüz başında olan bu sektör için sistem altyapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Şu an için sadece işimizi yapmıyor toplama ağı, standartlar ve kuralların oluşumundaki altyapının da oluşturulmasına yardımcı oluyoruz.

Zirvede geri dönüşüm alanında faaliyet gösteren tek firmayız. Buradaki ana noktamız yurt içi ve yurt dışı birçok etkinlikte de olduğu gibi sektörün gündem maddeleri arasında yer alan batarya dönüşümündeki altyapıyı oluşturmak.

Batarya Pasaportu sizleri oldukça yakından ilgilendiriyor. Bu konuyu değerlendirebilir misiniz?

Batarya Pasaportu bizim için çok önemli bir konu. Yurt dışında uygulanmaya başlandı. Türkiye’de ise birkaç örnek var; ancak resmiyette başlayıp başlamadığı bir soru işareti olsa da 2027 öncesi kesinlikle uygulamaya girecek. Batarya Pasaportu konusunda zincirin merkezinde yer alıyoruz; çünkü 2030’a kadar pil üreticileri geri dönüşümden ham madde kullanmak zorunda kalacak. Eğer kullanamazlarsa AB’ye pil satamayacaklar. Bunun için de belirli limitler var ve limitler çerçevesinde batarya alanında geri dönüşüm çözümü sunan firmalardan cevher temin edilmesi gerekecek.

EXITCOM olarak, Türkiye’de çok farklı pil türleriyle karşılaştığımız, çok farklı pil türüne çok geniş proses sağladığımız için dünyada tek olabiliriz. Bu kapsamda Almanya’daki tesisimizi de geliştiriyoruz, önümüzdeki yıl içerisinde oraya da kırma-ayırma hattı kuracağız. Aynı zamanda Avrupa’nın farklı bölgelerinde de bir tesis planlıyoruz; çünkü sektörün geri dönüşüm anlamında ciddi ölçekte gelişeceğini ve büyüyeceğini düşünüyoruz.

Continue Reading

Trentler